-1989 yılı içinde Adana’daki Büyük Kütüphane salonunda bir derginin içinden Osmanlıca bir belgen yaprağının koparak yere atıldığını gördüm. Adı geçen belge Mustafa kemal’in 15 Mart 1923 tarihinde Adanalılara söylediği konuşmanın yazılı metni idi.
-Adana Fen lisesi’nin Arşivinden de Atatürk dönemine ait çok sayıda fotoğraf ve belgeye ulaştım.
-Mehmet dede’nin torunu Osman’a anlattığı Kuvayı milliye olaylarını ana çerçeve içine alarak yazdım ve yayınlamayı başardım “ATATÜRK VE ÇUKUROVA KAHRAMANLARI” kitabını.
Yıllar önceydi ve takvim yaprakları da 1989 yılını gösteriyordu. Adana’daki sabancı Kültür merkezi Kütüphanesinde bulunan yöre tarihi ile ilgili yayınlanmış kaynakları araştırırken bir derginin içinden Osmanlıca bir belge düştü. O belgenin içinde ne yazdığını bilmeyen insanlar yanından yürüyerek geçti gittiler. Belgeyi elime aldım. Ve okumaya başladım. İlk satırında “Muhterem arkadaşlar” yazısı vardı. Ve devamında da Adananın yakın dönem tarihi önemli olaylar ve halkın fedakarlığını açıklayan sözler vardı . Belgenin orta yerinde de “Bende bu vekayiin ilk hissi teşebbüsü bu güzel memlekette Adana’da vücut bulmuştur” sözlerini okuyunca bunun Gazi Mustafa kemal Paşa veya genel ismiyle Atatürk’e ait olduğunu öğrendim. Adı geçen belge 15 Mart 1923 tarihinde Adana Türkocağında halka karşı söylenen güzel sözleri içine alıyordu. Adana tarihinin de altın sayfaları arasında ilk sıraya konulacak kadar önemli olan tarihi bir belge idi.
BOYNU BÜKÜK YETİMLER OKULU ÖĞRENCİLERİNİN FOTOĞRAFI
Adana Fen Lisesi’ne Tarih öğretmeni olarak atanmamdan dolayı okulun tarihi TAŞBİNASI’nın sırlarını çözümleme çalışmalarına başladım. Adana Fen lisesi, 1909 yılında yaşanan ve iğtişaş adı verilen Türk-Ermeni iç savaşından sonra Ermeni yetim çocuklar için yaptırılan bir okul idi. Zaman içinde Cumhuriyetin ilk yıllarında Kız ve Erkek öğretmen okulu, Anadolu Lisesi ve en son olarak da 1987 yılından beri Adana fen lisesi hizmet binası olarak kullanılıyordu. Atatürk’ün 15 Mart 1923 günü akşamüzeri o zamanki Adana şehrinin kuzeyinde bulunan BAĞLARBAŞI semtindeki Yetimler okuluna kadar gelmesi ve okulun tarihi taş binasının üst katına kadar çıkarak buradan Seyhan nehri ile Adana’yı seyrettiği bilgisine ulaştım. Türkiye Devleti’nin kurucu önderi Mustafa kemal Paşa, neden Adana’da şehrin dışında bulunan bir Yetimler Okulunu ziyaret etme gereği duymuştu. Bu sorunun cevabını ararken Fen lisesi’nin tarihi fotoğraf arşivinde bulunan üzerinde de Osmanlıca kaşe-mühür basılı siyah beyaz fotoğrafları buldum. Atatürk’ün 15 mart 1923 günü Adana’da Yetimler Okulu öğrencilerine selam durduğu tarihi fotoğrafı tamamlayacak yeni fotoğraflara da ulaşmıştım. Boyunları bükük haldeki Yetimhane okulu öğrencilerinin görüntüleri idi bunlar.
Ve aradan geçen yıllar sonra 1923 yılı içinde Türkiye’de yaşayan 5 milyon çocuktan 3 milyon kadarının yetim olduğunu öğrenince yüreğim cız etti. Osmanlı’nın çöküş yıllarında yaşanan savaşlardan dolayı yanmış yıkılmış enkaz haline gelmiş bir ülkenin gerçeği olan babasını kaybetmiş milyonlarca boynu bükük çocuğun varlığı hazırlatılıyordu o çekilen Atatürk’ün Adana gezisi ve Yetimler Okulu öğrencilerine selam durması…Boynu bükük öğrencilerin onu sevgiyle dinlemesi görüntülerinde…
CUMHURİYETİN ÖĞRETMENLERİ
Mustafa Kemal Paşa’nın 1918 yılından itibaren uğradığı Adana şehrinde yaşanan önemli olayların bilgi ve belgelerini derlemeye başladım. Benim Kadirli’den de İlkokul öğretmenim olan Osman Arıkan, 19207li yılların sonlarında medrese ve mektep eğitimi almış, muallim(öğretmen) olmuş bir insandı. 1965 yılındı idi. Öğretmenim Osman Arıkan’ın sınıfta, düşman işgalini anlatırken masayı kale gibi, sandalyeleri de tank gibi kullanarak silah sesleri çıkararak kurtuluş savaşını heyecanla anlatmasının tesirinde kalmıştım. Belki de benim daha küçük yaşta belleğime tarihi araştırma ve sevme bilincini yerleştiren insandı Osman Arıkan.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye7nin kalkınması için en ücra köylere giderek karanlıkları aydınlığa çeviren o nesil öğretmenlerin ortak bir hikayesi vardı: “Türkiye’nin hızla kalkınarak dünyada kalkınmış ,insanları mutlu bir ülke olması” idi.
Yıllarca görev yaptığım adana Fen lisesi’nde çalışırken hayran olduğum Atatürk ve silah arkadaşlarının yaşanmış hatıralarını araştırma ve kitabını yazma çalışmasını sonuçlandırdım. Atatürk ve Çukurovalı Kahramanlar kitabı Mehmet adındaki bir dedenin torunu Osman’a anlattığı bir hikayeden yola çıkılarak Adana’nın düşman işgali ve Türkiye devletinin ilk yıllarında özverili öğretmenlerin çalışmalarını anlatır. Bir hikaye ve de destan olarak kulaklara fısıldanan ve unutulmaması istenen.
.............................................................................
....................................................................................................
.............................................................................
DEVAMI VAR …
haberleşme:
cep-05325829911, ev-03224533015,
Mail:cezmi.yurtsever304@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder