5 Mart 2011 Cumartesi

KADİRLİ'NİN TARİH SEVGİSİ KİTABI YAYINLANDI

  Kadirlili tarihçi Cezmi YURTSEVER, yıllardır sürdürdüğü Kadirli Tarihi konulu araştırmalarının son kitabı olarak “Kadirli’nin Tarih Sevgisi” konulu kitap yazımını sonuçlandırdığını ve yayın aşamasına getirdiğini açıkladı. Tarihçi YURTSEVER’in Kadirli’nin Tarih Sevgisi” kitap yayını hakkındaki açıklamaları:


“Kadirli’nin tarih ve kültürüne olan ilgi ve yıllar süren araştırmalardan elde edilen bilgi ve belgeler ışığında özellikle gençler için Kadirli Tarihinden ilginç konuları içine alan Kadirli Tarihine Sevgi kitabı hazırlandı ve yayın aşamasına getirildi.
    Kadirli’nin tarihi mirası, kent kültürü ve kimliğinin önemli kaynakları olan olaylar ile ilgili konular seçildi. Fotoğraf ve belgeleri bulundu.  Ve olayların hikayeleri yazıldı.  Kadirli Tarihine olan sevginin ilham kaynağı ise Osmanlı’nın son döneminde Adana Valiliği yapan Cemal Paşa’nın 1909 yılında Kadirliye gelmesi ve Sülemiş eteğinde tarihi Taş köprüyü yaptırmasıdır.  Taşköprü Kadirli tarihinin simgesi durumunda idi. 1954 yılında Savrun taştı ve köprünün 4 ayağı yıkıldı. Yapıldı ve 1961 yılında son kez yıkılarak tarihe karıştı.  Kadirli’de yaşayan ve 60 yaş üzerinde olan hemen nekresin belleğinde Tarihi köprünün görüntüsü canlanır.  Kadirli köprüsü ile ilgili olarak en güzel fotoğraflar Mehmet Karatopak’ın aile Arşivinde çıktı. Köprünün yıkıldığı 1954 yılı Nisan ayı içinde Sülemiş tepesi ve köprünün resimlerini çektiren Mehmet Karatopak, aynı zamanda Batı cephesine de gitmiş “Gazi” idi. Bahsi geçen fotoğrafları koruma altında bulunduran ailesinin belgeleri bana vermiş olması Kadirli Tarihine olan sevgi ve özlem duygularımı canlandırdı.  Kadirli’ye her gidişimde ve Savrun kıyısında yürüdüğümde tarihi Cemal Paşa’nın yaptırdığı TAŞKÖPRÜ’yü hayal ettim.

    BEHİCE BATUR’UN ŞİİRİ KULAKLARIMI ÇINLATMIŞTI

    Kadirli’de yaşanan çocukluk ve ilk eğitim yıllarında Cumhuriyet İlkokulu’nun yakınında Cihangirler mahallesinde bir konakta oturan Behice Batur ve kocası Süleyman Batur tarihi ve milli konulara duyarlı insanlar idi. Süleyman Batur, daktilo ile yazdığı aşiret ve aile hatıralarını bana teslim etmişti. Behice Batur, ne zaman yanına varsam babası Çoban kahyayı ve çetelerin Kadirli’ye giriş olayı anlatmış ve 1943 yılında yazdığı “Kadirli Çeteleri” Şiirini okumuştu.  İlkokul eğitimi esnasında Belediye7nin hoparlöründen Kadirli Çeteleri şiirini okuyan öğrencilerin haykırması yüreklerimizi  titretirdi.

    KUNDURACI ALİ’NİN FOTOĞRAFLARI

    Kadirli’li fotoğraf meraklısı “Kunduracı ali “ lakabı ile de tanınan Ali Mümtaz Sayman her zaman Katsal yaylasındaki evinde ziyaret ettiğim tarih sohbetleri yaptığım  bir insandı. Bana elinde bulunan şiir defterinden yazdıklarını okurdu. Kunduracı Ali’nin  ilk çocukluk ve gençlik yıllarından itibaren fotoĞraf meraklısı olduğunu öğrendim. Albümünde 1940 ve 50’li yıllara ait siyah beyaz Kadirli şehir fotoğraflarını gördüğümde çok heyecanlandım.  Kunduracı Ali ailesi, rahmetli eşi ve çocukları Şinasi, Bülent, Levent ve diğerleri her zaman saygıda bulundular. Babalarından kalan bilgileri benimle paylaştılar.  Onların bu hareketleri karşısında çok duygulandım.
    Kadirli insanı atalarından devr aldığı tarihi değerlere her zaman sahiplenmiş, bu konularda araştırma yapan bilim adamları, tarihçiler, şairler ve sanatçılara sahip çıkmış, desteklemiştir. Sayın Dr. Hakkı  Sayman’ın  Üniversitede öğrenci iken tarih araştırma yaptığım yıllarda bana ne kadar destek verdiğini zhatırlar ve duygulanırım. Tayyıpzade ailesinden ve de benim İlkokul öğretmenim olan Osman Arıkan’ın Fransız işgalini sınıfta uygulamalı olarak anlatması belki de tarihçi olmamın ilk işaretleri idi.

    KADİRLİ’NİN TARİH SEVGİSİ  kitabını yazma çalışmaları bu duygular sonucu ortaya çıktı. Sel gider kum kalır derler ya! O kum, belki de yaşanan tarihten hatırlananlar ve yaşatılanlardır.

...................................................................................



......................................................................

DEVAMI VAR …

 haberleşme: cep-05325829911, ev-03224533015,
Mail:cezmi.yurtsever304@gmail.com

25 Şubat 2011 Cuma

ADANA TARİHİ KİTABI YAYINLANDI

-Tarihçi Cezmi Yurtsever, Adana Tarihinden seçtiği ilginç konuları bol fotoğraf ve belge kullanarak kısa hikayeleri ile yazdı ve ADANA TARİHİ kitabını yayınladı.
-Adana yöresinde yaşanan önemli olaylara yer verilen Adana Tarihi kitabında şaşırtıcı bilgilere de yer veriliyor.
-Yağ Camisi’nin sırları, Taşköprü’nün yapılış hikayesi,  Küçüksaate neden saat konduğu gibi konuların yer aldığı Adana Tarihi kitabı okuyucuların  bilgisine sunuluyor.

Çukurova coğrafyasında ve Torosdağlarında yaşanan önemli tarihi olaylar zaman içinde unutulmuş olabilir. Ancak olaylar ile ilgili belgeler ortaya çıktığında bunları yeni baştan değerlendirmek ve yazarak yayınlayarak kamuoyunu bilgilendirmek önemli görevler arasındadır.
    Adana şehir merkezindeki Taşköprü’nün insanlık tarihindeki yeri ve önemini bilmek için hiç şüphesiz ki Adana Müzesindeki mimar Oksentiyus’un Latince kitabe taşını okumaktan geçiyordu.  Alman arkeologlar tarafından bahsi geçen kitabenin okunması ile Taşköprü hakkındaki bilinmeyenler de aydınlanmış oldu.  Ancak Taşköprü’yü 1671 yılında gezen Evliya çelebi’nin Seyahatname kitabında yürüyerek 550 adım sayması ve ayaklarının da 21 olarak belirtmesinden sonra geçen zaman içinde günümüzde köprünün uzunluğu yaklaşık 350 adım gelmekte ve ayak sayısı da 15’tir.  Geçen zaman içinde Taşköprü nerede ise %-30’a yakın uzunluğunu kaybetmiştir. İlk akla gelen ise Yüreğir ve Seyhan tarafında nehir sahillerinin toprakla doldurulması ile köprünün ayak sayısı azalmıştır. Her Adanalının yaşlısı ve genci ile Taşköprü hakkında bir şeyler bilmesi gerekir. Çünkü kent tarihinin simgesidir Taşköprü…
    Şehir merkezinde yer alan Kuruköprü’nün unutulan hikayesi de önemlidir. Çünkü Adana’daki Seyhan nehri üzerinde 1950’li yıllarda baraj yapılıncaya kadar en önemli sorun bahar mevsiminde Torosdağlarına yağan karların  erimesi ile birlikte sel taşkınlarının olması ve Tepebağ’ı kuzey  tarafından dolanan suların şimdiki Çetinkaya  bulunduğu yerden akarak batı yönünden ovaya doğru yayılmasıdır.  İşte o günlerde Çetinkaya mağazasının bulunduğu yerde bir köprü yapılmış ve etrafında da aynı isimle bir mahalle kurulmuş.  Zaman içinde de sadece Kuruköprü ismi kalmış.
Adana tarihinde Osmanlı padişahları Kanuni’nin ve 1637 yılında IVb. Murat’ın gelerek önemli olaylara katılmaları da belgelere yansımış. IV. Murat’ın Karaisalı’da Osmanlı ordusu için yaptırılan Kesrik kervansarayının açılışını yapması ve Bağdat seferi esnasında birkaç gün burada konaklamasının hatırası olan tarihi ordugah binası günümüzde kendi kaderine terk edilmiştir.
    Çukurova’nın orta yerinde Ceyhan ile Osmaniye arasındaki sınırların geçtiği yerde bulunan Lalegölü’nün bir sönmüş yanardağ olduğunun bilinmesi ve o yöreye düzenlenecek bir gezi ile  muhteşem doğa güzelliği ile karşılaşılması tarih meraklıları için önemlidir.
    Toarosdağlarında ve Karaisalı yakınlarındaki Alman köprüsü ise nerede ise yapılalı 100 yılı aşkın bir zaman geçmiş… Yerden yükseliveren ayaklarının üzerinde o günlerin tekniği ile kemerlerin oturtulması ve üzerinden yüzlerce ton ağırlıkta tren geçmesi insan aklının bir zaferi olsa gerek.
    Özetle söylemek gerekirse Adana tarihinde ilgi çeken konuların bir araya getirilerek yazılan bol fotoğraflı ve kısa hikayeli anlatımlarla Adana Tarihi kitabını yayınlamış bulunuyorum. Gençlerin kendi tarihlerini bilmesi açısından önem taşıyan Adana Tarihi kitabı ilgi duyanlar için bir el kitabı özelliğindedir.
..............................................................................................................
......................................................................................................................



DEVAMI VAR …

 haberleşme: cep-05325829911, ev-03224533015,
Mail:cezmi.yurtsever304@gmail.com